Nobel ödüllü Fransız yazar François Mauriac’ın 1927’de yayımlanan romanı Therese Desqueyroux, toplumun dayattığı değerlere ve bir erkeğin sıradan eşi olmaya karşı direnen, boğucu evliliğinden kurtulmak ve hayatını doya doya yaşamak isteyen kadın karakteriyle Madame Bovary ile hayli benzerlik taşır.
Yazar, 1906’da kocasını zehirleme girişimiyle suçlanan ama kocasının onun aleyhine tanıklık etmeyi reddettiği Flenriette-Blance Canaby’den etkilenerek yazmıştır bu romanı. Ancak ilginçtir, sinema bu romanı Madame Bovary gibi benimsemedi bir türlü. Elle tutulur yegane Therese Desqueyroux uyarlaması, Emmanuelle Riva’mn bu kahramanı canlandırdığı, 1962 tarihli film. Bu ay izleyeceğimiz “Therese Desqueyroux” ise geçen sene hayata veda eden, Fransız sinemasının büyük ustalarından Claude Miller’ın son filmi olma özelliğini taşıyor. Miller’ın yönettiği filmlerin çoğu roman uyarlamalarından oluşmakta. Öğrenciyken okuyup hayran kaldığı bu romanı yeni-, den hatmeden Miller, “Bir filmde sevdiğim ne varsa hepsi vardı bu kitapta. Özellikle de seyirciyi cevap aramaya yönelten ve hikayenin içine çeken müphem atmosfer...” demiş, vefatından kısa süre önce.
Bir Kadının Gözyaşları Filminin Özeti
Fransa, 1920'lerin sonu... Therese (AudreyTautou),varlıklı Bernard (Gilles Lellouche) ile evlenir. Evlilikleri başlangıçta iyi gitse de Therese zamanla taşradaki yaşamdan ve kocasının sığlığından sıkılmaya başlar. Sonunda içine düştüğü bunalımdan çıkmak için Bernard'ı zehirlemeyi bile göze alır. Ancak Therese'in bu girişimi, hayatında beklenmedik sonuçlara yol açacaktır.
Yorum Gönder